Adli PsikolojiAraştırmalar

Bir Adli Psikolog Ne Yapar? Görev Alanları ve Sorumlulukları Nelerdir?

Çalışma Alanları

Adli psikologlar, emniyet ve jandarmalarda, ceza mahkemelerinde, aile ve çocuk mahkemelerinde çalışabildikleri gibi ceza infaz kurumları, denetimde serbestlik ve yardım hizmetlerinden sorumlu bakanlıklar veya bakanlığa bağlı eğitim kurumları gibi adalet bakanlığına bağlı kurumlarda da çalışabilmektedirler. Bunların yanında suç ve şiddet mağdurlarına hizmet veren kurumlar, dernekler, sivil toplum kuruluşları, kadın sığınma evleri, çocuk esirgeme kurumlarında da mesleklerini icra edebilmektedirler(2).

Ebeveyn eğitimleri, istihdam çalışmaları, suç farkındalığı oluşturma çalışmaları, halkı eğitmek ve suç olaylarını inceleyerek analizler yapmak gibi suçun önlenmesine yönelik çalışmalar yürüten kuruluşlarda, CİSST(1) gibi eski hükümlülerle çalışan sivil toplum örgütlerinde de görev alabilirler(2).

Adli Psikolog Ne Yapar?

Adli psikologlardan beklenen temel görev, çalıştıkları kurum veya kuruluşun gerekliliklerine uygun şekilde değerlendirme yapmak ve bu değerlendirmeleri raporlandırmaktır. Açıklamak gerekirse, mahkeme sürecindeki mağdurların, faillerin veya tanıkların psikolojik sağlıklarının, velayet davalarında; ailenin ve çocuğun, şiddet ve istismarın söz konusu olduğu durumlarda suça sebebiyet verebilecek psikolojik rahatsızlıkların varlığının değerlendirilmesini içerir. Zanlının yeniden suç işleme eğilimi, bireylerin “eğer varsa” intihar veya kendine zarar verme eğilimlerinin değerlendirilmelerini içeren risk değerlendirmesi yapmak ve bireyin, iyi hal durumunun ve yetenek alanlarının değerlendirilmelerini gerçekleştirmek de bir adli psikoloğun görev ve sorumlulukları arasındadır(2).

Asli sorumluluklardan bir diğeri olan sosyal inceleme raporlandırmaları, var olan sorunların çözümünü amaçlayan mesleki çalışmaları içermektedir. Bireysel ya da ailelere yönelik psikoterapi çalışmalarının uygulanması ve yapılan bu çalışmaların raporlandırılması beklenir. Ayrıca çalışılan kuruma göre değişen sosyal hizmet programlarını faaliyete geçirmeleri, var olan kurumda çalışan personele gereken klinik çalışmaları uygulamaları, intihar ve kendine zarar verme gibi durumları içeren krizlere müdahale etmeleri de beklenir(2).

Adli psikologların bir diğer sorumluluğu da eğitim vermeyi, araştırma yapmayı ve program geliştirmeyi içerir. Eğitim programlarını hazırlamak, uygulamak, konuya uygun literatür taraması yapmak, tanıtım ve bilgilendirme amaçlı materyaller hazırlamak, gerekli kurum ve kişilere talep edilen psikolojik süreç ve uygulama konusunda bilgi ve eğitim vermek de adli psikologlardan talep edilen eğitim araştırma ve program geliştirme görevlerindendir(2).

Adli Psikolojinin Etiği: Adli Psikoloğun Dikkat Etmesi Gereken Noktalar

Diğer psikologlar gibi adli alanda görev yapan psikologlar da etik kuralları bilerek kurallara uygun hareket etmeli ve etik prensipleri sorgulamalıdır. Değerlendirme ve sorgulamalarını alandaki uygulamalar sırasında hatırlayıp kullanabilmelidir. İnsan hakları temelinde çalışmalı, ayrımcılık ve yanlılıktan uzak durmalı, değerlendirmelerini objektif ve bilimsel bir çerçevede gerçekleştirmelidir(3).

Bireyin belirli hakları, işlenen suçlar dolayısıyla yasalarca kısıtlansa da temel insan hakları en az toplumun diğer üyelerinin hakları kadar korunma altına alınmalıdır. İnsan temelli yaklaşımdan uzaklaşmak, suçu önleme çalışmalarına zarar vermek demektir. Bu açıdan psikologların, kendi pratiklerini sorgulamaları, konu hakkında detaylı bilgi edinme süreçleri geçirmeleri, önyargılarına dikkat etmeleri gerekir. Kendi yanlılıklarının bilincinde olmalı ve yanlılıklara dayanan değerlendirmelerden bu şekilde kaçınmalıdırlar(3).

Sezgisel bilgilerden mümkün mertebe uzak kalmalı, toplumda sık rastlanan durumların danışanda da var olacağı sezgisiyle hareket ederek alternatif durumları göz ardı etmemelidirler. Daha önceki deneyimlerle şu andaki vakayı kıyaslamaktan kaçınmaları gerektiği kadar etiketlendirmeler yapmaktan da kaçınmaları gerekmektedir. Danışanla ilgili edinilen ilk bilgiler ve görüşme esnasındaki ilk izlenimler görüşmenin devamını etkilememelidir. Varsayımlarla değerlendirme sürecini yönlendirmemeli, görüşme sonrasında boş kalan kısımlar kişisel değerlendirmelerle doldurulmamalıdır(4).

Ayrıca bir adli psikolog, temel yükleme hatasına da düşmemelidir. Bu tür hatalardan kaçınabilmek adına bireylerin sahip oldukları çevreden gelen ve davranışlarını etkileyen faktörleri, bireyin kişilik özellikleriyle birlikte göz önünde bulundurmalıdır. Bunların yanında, adli psikologların bu ve benzeri hatalı davranışların önüne geçmek için yapmaları gereken, düzenli ve sık aralıklarla kendilerini gözden geçirmek ve varsayımlarını çürütecek sorgulamalarda bulunmalarıdır(3).

Süpervizyon ve Meslektaş Desteği

Psikologlar toplum için değil birey için fayda sağlama amacı gütmesi gereken bireylerdir. Danışana asla zarar verici bir davranışta bulunmamaları ve hatalarını telafi etmek için çabalamaları gerekmektedir.  Bunun için kendilerini sürekli geliştirmeli, eksik kaldıkları yerlerde fikir alışverişlerinde bulunmaktan, danışmanlık almaktan veya vakaları daha uzman kişilere yönlendirmekten de kaçınmamalıdırlar. Bu açılardan süpervizyon desteği de büyük önem taşır(4).

Ayrıca adli alanda çalışılan konuda politik ve toplumsal arka plan için sorgulamalarda bulunmak; kendi bakış açılarının farkında olmak ve bu bakış açıların sağladığı faydaları ya da verdiği zararları görebilmek açısından destek sağlamaktadır(4).


Kaynakça

  1. CİSST. Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği. Erişim Adresi: https://cisst.org.tr/
  2. Öncül, Ö., (2020). Adli psikoloğun görev ve sorumlulukları. Durak, E. Ş., Durak, M. (Ed). Adli psikoloji içinde (s. 304-323). (2. baskı). Ankara: Nobel Yayınları
  3. Durak, M. (2020). Adli psikolojide etik. Durak, E. Ş., Durak, M. (Ed). Adli psikoloji içinde (s. 287-303). (2. baskı). Ankara: Nobel Yayınları
  4. Yılmaz, M. (2020). Türk Ceza Kanununda Ruh Sağlığı (Paylaşılmamış ders notu).

Okuduğunuz içerik sevgiyle oluşturulmuştur ❤️

Başa dön tuşu