Denemeler

Boşluk Hissi Nedir? Neyin Habercisidir?

*Boşluk;

(1) İçinde ya da üzerinde hiçbir şey bulunmama, boş olma durumu.

(2) Oyuk, çukur, kapanmamış derinlik.

His;

Duygu

Boşluk Hissi;

Kişinin kendini hayat karşısında çabalayamayacak kadar güçsüz bulması durumu.

Terimsel ifadelerle başlamak konunun büsbütün kavranmasında doğru bir başlangıç olacaktır.

Tek başına boşluk kelimesi statik bir mana gösterir. Fakat insanoğlu, şarj edeilebilen bir batarya yahut elektrik ile çalışan bir motor devresi değildir. Bu sebeple, bireyler için bu anlama gelen bir boşluktan söz etmek pek de doğru olmaz. Yani, bizler için boşluk hissi bir ruhsal mekanizmaya bağlı oluşur. Bu ruhsal mekanizmaya göre boşluk hissi, yukarıda da yazıldığı üzere bireyin devam ettiremeyeceği kadar mecalsiz olmasıdır. Peki bu mecalsiz olma hali birden bire oluşan bir yapıda mıdır? Tabiki hayır, tam aksi boşluk hissi kümülatif bir süreç sonucu oluşur. Kişinin uzun süren hatalı; algılama, yorumlama ve değerlendirmesi sonucu birikimle meydana gelir.

Anlaşılacağı üzere boşluk hissi; algılama, yorumlama, değerlendirme yetilerinde hata yapma ile oluştuğundan bu üç unsurun oluşturduğu şemayı görmekteyiz. Bunun sonucunda bireyin biliş süzgecinde kalan sağlıksız yapı onun duygulanımını etkiler. Birey boşluk hissinin oluşmasıyla beraber kendi yarınını yönetemeyeceği düşüncesini kendi zihninde doğrular. Bu sav ile harekete geçen zihin üç ana yaşamsal alana zarar verecek boyuta gelir. Bu yaşamsal alanlar;

  • Kendine dönük,
  • Diğerlerine dönük,
  • Dış dünyaya dönük

kontrol edememe, mecalsiz kalma halini alır.

Tüm bu hadiseler sonucunda birey; kendi istek ve arzularını önemsizleştirir ve son noktaya doğru ilerler. Son noktada oluşan hal; çöküntü, ızdırap halidir. Kişi bu noktada iken dış dünyaya ve kendine yönelik yoğun bir kayıtsızlık, duygu küntlüğü içerisine girer. Aslında kişinin bu kayıtsız oluşu ve duygusal açıdan nötr kalışı bir çeşit savunma mekanizmasıdır. Bu savunma mekanizması bireye ızdırap halinde iken kayıtsızlık ve umursamazlık bilinci yaşatır.

 

Peki, Ne Olur?

Kişi bu duygulanımdayken kendine her zaman sormaktan alıkoyduğu soruları sorabilir. Bazı ihtiyaçlar hisseder, genellikle bu ihtiyaçlar; sevgi ve duygusal özgürlüktür. Bu ihtiyaçları elde edebilmek arzusuyla birey; esaret, hasret ve mutsuzluktan kaçar.

Tüm bu dönüşüm en başından son kez ele alınırsa, bireyin dönüşüm basamakları; anlamsızlık, hedefsizlik, yalnızlık ve tüm bunların sonucunda her anlamda kopukluk haline evrilmektir.

Kimlerde Olur ve Nasıl Üstesinden Gelinir?

Daha çok depresif, sınır ve bağımlı kişilerde rastlanan bu his; manevi değer atfedici eylemlerde bulunma, fiziksel ve zihinsel çaba, emek isteyen uğraşlar edinme sonucu birey tekrar iyilik haline getirilebilir.

Eğer bu iyilik haline dönüş reçetesi uygulamaya konulmazsa birey psikolojik açıdan tam bir yoksunluk-çöküntü haline gelecek ve devamında kendini kendi boşluk hissinden korkan, çabalayamayan, komutlarla devam edebilen ve yine kendi kurguladığı bir otoriteye teslim etmiş olacaktır.

 


  1. *Google
  2. Uluşahin N.A, Öztürk M.O., (2015), Ruh Sağlığı ve Bozuklukları, (s.19-81.), (13.Baskı). Ankara: Bayt.
  3. May, Rollo., (1997), (s.15-35.), İstanbul: Kuraldışı.

 

Okuduğunuz içerik sevgiyle oluşturulmuştur ❤️

Başa dön tuşu