Nöropsikoloji

Değişen ve Gelişen Beyin: Nöroplastisite

Nöroplastisite nedir ve tarihi hakkında bilgiler nelerdir? Nöroplastisite nasıl çalışır ve nöroplastisitenin beyindeki etkisi nasıldır?

Nöroplastisite Nedir?

Yakın zamana kadar, birçok bilim insanı beynin çocukluk çağından sonra değişmeyeceğine, yetişkinliğe ulaştığımızda kesin bağlantıların oluşacağına ve sabit kalacağına inanıyordu. Fakat son yıllardaki gelişmeler, artık bize bunun doğru olmadığını gösterdi. Beyin yaşam boyunca değişebilir olduğu ve adeta bir plastik gibi esnek, yeni koşullara uyum sağlayabilir olduğu görülmüştür. Nöroplastisite, beynin adapte olma yeteneği olarak açıklanabilir. Yeni bir şey öğrendiğimizde nöronlarımız arasında yeni bağlantılar oluşturulur ve bu durumlara adapte olmak için beynimizdeki bağlantıları yeniden organize ederiz.

Nöroplastisitenin Tarihi

“Nöroplastisite” kelimesi ilk olarak 1948 yılında nöron yapılarında gözlemlenen değişiklikleri açıklamak amacıyla Polonyalı sinirbilimci Jerzy Konorski tarafından kullanılmıştır fakat Konorski’den önce 1900’lü yıllarda nöroplastisiteden bahseden isim Santiago Ramón y Cajal olmuştur(1). Beynin yalnızca çocuklukta değil yetişkinlikte de değişebileceği yönünde açıklamalarda bulunmuştur.

İki tip nöroplastisite vardır: Bunlardan biri yapısal nöroplastisite, bir diğeri ise işlevsel nöroplastisidedir. Yapısal nöroplastisite nöral bağlantıların değiştirilmesi ile ilgiliyken işlevsel nöroplastisite nöronların fonksiyonel özelliklerinin değiştirilmesini içerir.

Nöroplastisite Nasıl Çalışır?

Beynimiz, dinamik ve bağlantılı şekilde çalışan bir güç şebekesi gibidir. Ne zaman bir şey düşünseniz, yapsanız ya da hissetseniz yanıp sönen milyarlarca yolak vardır. Bunların bazıları işlek yollardır yani alışkanlıklarınız, yerleşik düşünceleriniz, duygularınız ve davranışlarınızdır. Belirli bir şekilde düşündüğünüz, belirli bir işi yaptığınız veya belirli bir duyguyu hissettiğiniz her seferde, bu yolları güçlendirirsiniz. Beyniniz için bu yolları kullanmak daha kolay hale gelir. Diyelim ki, herhangi bir şey hakkında farklı düşündünüz ya da yeni bir şey öğrenmeye başladınız. Bu durumda beyninizde yeni bir yol inşa edilmeye başlanır ve bu yolu kullanmaya devam ederseniz yani yeni öğrendiğiniz şeyi tekrarlarsanız beyniniz bu yolu daha çok kullanmaya başlar. Dolayısıyla yeni olan düşünce, duygu veya eylem sizin yeni alışkanlığınız olur. Eski yolak gittikçe daha az kullanılmaya başlanır ve zayıflar. Bu yeni bağlantılar geliştirip eskilerini zayıflatarak beyni yeniden programlama süreci nöroplastisitenin işleyiş şeklidir (2) .

Nöroplastisitenin Beyindeki Etkisi

Nöroplastisitenin ilgi çekici bir örneği, ampütasyon yoluyla bir uzvunu kaybeden hastaların uzvunu hala hissedebildiği hayalet uzuv sendromudur. Örneğin hastaların yüzlerine dokunulduğunda kayıp kollarına dokunulduğunu hissederler. Kollardan ve yüzden gelen duyusal sinyaller somatosensoriyel korteksteki komşu bölgelere yansıtıldığından, yüzden gelen duyusal girdiler, artık herhangi bir girdi almayan, aktif olmayan kol bölgesine yayılarak beynin yüksek merkezlerini kandırır(3) .

Nöroplastisite yaşla sınırlı değildir ancak beyinleri gelişmeye devam ettiği için çocuklarda daha dikkat çekicidir. Nöroplastisite normal beyin gelişimi için gereklidir. Öğrenmenin temeli olan işlevsel beyin devreleri oluşturmaya yardımcı olur. Bu nedenle, bir dil konuşmak veya bir müzik aleti çalmak gibi yeni beceriler edinmek çocuklukta yetişkinlik döneminkine kıyasla çok daha kolaydır. Ancak nöroplastisitenin getirdiği değişiklikler olumsuz/uygunsuz da olabilir. Özellikle çocuklukta meydana geldiğinde talihsiz sonuçlara yol açabilir.

Nöroplastik değişiklikler her zaman olabilir ancak bunların büyüklüğü beynin aldığı aktivite miktarına bağlıdır. Yapılan uygulamaların sıklığının artırılması öğrenmeyi kolaylaştırır. Bu nedenle beyni sürekli meşgul etmek, onu sağlıklı tutmanın en etkili yoludur.

Nöroplastisitenin Beyne Sağladığı Faydalar

  • Yeniliklerle doyurulan zenginleştirilmiş ortamlar nöroplastisiteyi teşvik eder ve çocukluk dönemimdeki büyümeyi olumlu yönde etkiler.
  • Fiziksel aktivite yaşa bağlı nöron kaybını engelleyerek hipokampusün zarar görmesini önleyebilir.
  • Hafıza kabiliyetini artırır.
  • Travmatik beyin hasarlarından sonra iyileşmeyi sağlar.

Kaynakça

  1. Fuchs, E. ve Flügge, G. (2014). Adult neuroplasticity: More than 40 years of research. Neural Plasticity, 2014, Article 541870. Erişim adresi: https://doi.org/10.1155/2014/541870

2. Erişim adresi: https://www.youtube.com/watch?v=ELpfYCZa87g

3. Erişim adresi: https://www.youtube.com/watch?v=dmEOJyWVQj4


Okuduğunuz içerik sevgiyle oluşturulmuştur ❤️

Başa dön tuşu