
Diyabet
Karbonhidratlar, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu enerjinin karşılanabilmesi için ihtiyacımız olan en önemli makro besin öğesidir. Karbonhidratın vücutta kullanılabilmesi, onun en küçük molekülü olan glikoza dönüşmesi ile mümkündür. Glikoz iç organların ve beynin enerji ihtiyacını karşılayarak vücut işleyişinin sorunsuz çalışması için elzemdir. Besinler sindirim sürecinde glikoza dönüşerek gerekli organlar tarafından kullanılmak üzere kana karışır. Glikozun vücutta kullanabilmesi, pankreas tarafından üretilen insülin hormonu sayesinde gerçekleşir.
İnsülinin olmadığı veya salınımının yetersiz olduğu durumlarda glikoz vücutta enerji olarak kullanılamaz. Glikoz kanda birikerek yüksek miktarlara ulaşır. Glikozun insülin eksikliği veya yetersizliğinde kanda birikmesi halk arasında şeker hastalığı olarak da bilinen diyabet olarak adlandırılır.
Tip 1 Diyabet
Genelde erken dönem çocukluk ve gençlik dönemlerinde belirtileri görülen tip 1 diyabet temelde vücutta insülin üretilmemesinden kaynaklanmaktadır.
İştahsızlık, çok sık idrara çıkma, ağız kuruluğu, hızlı kilo kayıpları, halsizlik, ani kilo kayıpları, sıklıkla açlık hissi gibi belirtileri olan tip 1 diyabetin etkileri doktor kontrolünde ömür boyu insülin kullanımı ve doğru beslenme yöntemleri ile kontrol altına alınabilir.
Yaşam Tarzınızı Değiştirerek Diyabeti Kontrol Altına Alın
Yaşam ve beslenme tarzında yapılacak küçük değişikler ile diyabetin hayat kalitesini etkilemesine izin verilmemelidir. Doğru beslenme alışkanlıkları edinmek ve bunu hayatın her alanında vazgeçilmez bir bütün olarak sürdürmek oldukça önemlidir.
Gün içinde tüketilmesi gereken besin miktarı kişinin kilosuna, boyuna, yaşam tarzına, beslenme alışkanlıklarına ve gün içindeki hareket durumuna göre değişmektedir. Kişiye özel hazırlanan beslenme listelerine uyulmalıdır. Tip 1 diyabeti olan birey doğru beslenme planı, spor ve fiziksel aktivite, doktor kontrolünde uygulanan insülin tedavisine dikkat ettiği takdirde sorun yaşamayacaktır.
Öğün atlanması, öğün saatlerine uyulmaması ve uzun saatler besin alınmaması kan şekerini düşürecektir. Kan şekerinin çok fazla düştüğü durumlarda 1 bardak meyve suyu veya 2-3 küp şeker tüketilebilir. Anlık olarak daha iyi hissetmenizi sağlayan bu takviye vücudunuz için bir sinyaldir. Uzun süreli açlıktan kaçınılmalı ve kan şekeri planlı beslenerek dengede tutulmalıdır.
Tip 2 Diyabet
Sıklıkla 30 yaş üstü bireylerde ortaya çıkan ve insülin direnci olarak da bilinen tip 2 diyabet kilo problemi yaşayan bireylerde sıklıkla görülür. Diyabete genetik yatkınlık da riski artıran faktörlerdendir. Vücutta salgılanan insülin kullanılmaması ve kan şekerinin yükselmesi ile ortaya çıkar.
Beslenme Alışkanlıklarınızı Değiştirin
Her kişinin beslenme alışkanlıkları birbirinden farklı olmaktadır. Diyabetli bireyi kilo kontrolünü ve kan şekeri dengesini sağlayabileceği bir beslenme planı oluşturmalıdır.
Doğru hazırlanmış beslenme planının uygulanması tip 2 diyabetliler için kan şekerini dengede tutması için vazgeçilmez bir unsurdur. Kişi ideal kilosuna sadık kalmalı ve kilo artışından mümkün olduğunca kaçınmalıdır. 3 ara ve 3 ana öğünden oluşan, sık sık beslenmeyi temel alacak şekilde beslenilmelidir.
Her besin grubundan yeterli ve dengeli bir şekilde tüketilmeli, diyette posaya sıklıkla yer verilmelidir.
Basit şeker içerikli paketli gıdalar, hazır meyve suları, çikolata ve hamur işleri tüketiminden kaçınılmalıdır.
Alkol tüketimi kısıtlandırılmalıdır.
Karbonhidrat Seçimlerinize Dikkat Edin
Kişinin alması gereken karbonhidrat miktarı, günlük kalori ihtiyacının yaklaşık %50-60’ının altına düşmemelidir. Haftada 2-3 kez kurubaklagil tüketimi ve lifli gıdaların sıklıkla tüketilmesi gerekir. Ara öğünlerde tüketilecek meyveler bir protein kaynağı (süt, yoğurt, ayran) ile desteklenmelidir.
Lifli gıdalar tüketilerek vücuda alınan posa miktarı arttırılabilir. Tam buğday unundan yapılmış veya kepekli ekmek, tahıl gibi kompleks karbonhidratlar tercih edilmelidir. Posa vücuda alınan karbonhidratın kana daha geç karışmasını sağlayarak kan şekerinizi dengede tutmaya yardımcı olacaktır.
Diyabet ve Fiziksel Aktivite
Ağırlık kontrolünü sağlayarak ideal kilonun korunması diyabet hastaları için olmazsa olmaz bir kural olmalıdır. Beslenme ve ilaç tedavisinin beraberinde doktor kontrolünde yapılan düzenli fiziksel kan şekerinin dengede tutulmasına yardımcı olacak aynı zamanda kilo kontrolü sağlayacaktır.
Fiziksel aktivite esnasında ve sonrasında kaybedilen sıvı ve elektrolitleri telafi etmek için günde yaklaşık 3 litre su tüketilmesi oldukça önemlidir. Yoğun fiziksel aktiviteden kaçınmalı ve beslenme planına uymayı ihmal etmemelisiniz.
Okuduğunuz içerik sevgiyle oluşturulmuştur ❤️