ÖnerilerPsikolojik Rahatsızlıklar

Hepimizin Psikolojisi Bozuk Mu?

Psikolojim bozuk mu nasıl anlarım veya hocam psikolojim normal değil diyenler için oluşturduğumuz bir içeriktir.

Psikologlara en çok sorulan sorulardan biri “Benim psikolojim bozuk mu?“dur. Bunun yanında etiketleme kavramı da fazlasıyla meşhurdur. Onun psikolojisi bozuk, o “deli”, o şizofreni veya o tam psikologluk/psikiyatrilik gibi söylemlerle karşılaşmaktayız. Gelin bu içerikle bu konuyu biraz irdeleyelim.

Psikoloğa giden kişileri etiketleme hoş bir kavram değildir. Herkesin kendine ait spesifik problemleri olabilir. Onun üzerine gitmek için bir destek almak gayet tebrik edilesi bir davranıştır. Zira hepimizin ufak tefek rahatsızlıkları olabilir. Onun içindir ki bu başlığı “Hepimizin psikolojisi bozuk mu?” şeklinde belirledim. Diğer yandan her kötü hissettiğimizde bu bizim psikolağa gitmemiz gerektiğini göstermez. Canınız bir gün yataktan kalkmak istemeyebilir ve o gün kendinizi tamamen uykuya verebilirsiniz. Yine aynı canınız benim moralim bozuk diyip o gün kimseyle konuşmayabilir. Sinirli olabilir veya öfkeli de olabilir. Aşırı uykusuz olduğunuzda veya yorgun olduğunuzda kendinizi kötü de hissedebilirsiniz. Bunun gibi durumlar insanlık halleridir ve psikolağa gitmeyi gerektirmez. Bana “Psikolojim bozuk mu?” ya da “Hocam sen anlarsın benim psikolojimi düzelt!” diye sorulduğunda “Hangimizin psikolojisi bozuk değil ki!” diye gülümseyerek konuyu kapatırım 🙂 Psikologlar olarak iş hayatımız dışında danışmanlık hizmeti vermiyoruz ve etik de değildir.

Psikolagtan korkan insanlar görüyorum

Hocam ne diyorsunuz siz? Deli miyim ben veya Allah korusun!” diyorsanız yapmayın efendim 🙂 Biz insan yemiyoruz. Psikologlara gittiğinizde eğer ihtiyacınız olan bir danışma hizmeti varsa alırsınız. Danışma başlangıcında sizi ve haklarınızı koruyan bir sözleşme (örn. gizlilik ilkeleri) yapılır. Sonlandırılması gerektiği yerde de bu danışma hizmeti biter. Uzun süren terapi seansları da keza elbet bir gün biter. Terapi veya danışma hedefine ulaşıldı mı konu kapanır. Yani tüm bu süreçler profesyoneldir, korkmayın. Aslında psikolağa gitmek sizi daha güçlü yapabilir. Hatalarınızın üzerine gidiyorsunuz. Tek başınıza değilsiniz. Dışarıdan bir göz aldığı eğitim, kullandığı yöntem ve tecrübesiyle size bir hizmet sunmaktadır. Bu imkandan faydalanmaya bakmak lazım. Bu bilince ulaşan insanların gerçekten de bu hizmetten hakkını vererek yararlandığını görüyorum.

Pekii, psikolojimin bozuk olduğunu nasıl anlarım?

Burada matematiksel formüller sunamam size. Bazı durumlarda çevreniz size psikoloğa gitmenizi söyleyebilir. Bazı durumlarda da siz gitmek isteyebilirsiniz. Tabii, çevrenizdeki her insanın size dediklerine de kulak asmamak lazım. Bazen manipülatif söylemler sizi kötü hissettirebilir. Bende bir problem mi var dedirtebilir. Oysaki karşınızdaki kişi size öyle hissettirerek istediği davranışı almaya çalışır. Burada dikkat etmek lazım. Gaslighting: Bir Çeşit Duygusal Manipülasyon yazımıza bir göz atın derim. Konumuza dönecek olursak psikolağa gitmenizin uygun olabileceği durumlardan bahsetmek isterim.

Neredeyse haftalardır veya aylardır bir uyku problemi yaşıyorsanız veya yemeden kesildiyseniz bir doktora görünebilirsiniz. Bu psikolojikse sizi yönlendireceklerdir. Bu iki konu oldukça önemlidir. Uyku ve beslenmemizin olabildiğince sağlıklı (optimum düzeyde) olmasını sağlayabilirsiniz. Yeterli su içmeyi, spor yapmayı veya doğru nefes alımını da gözden kaçırmayın derim.

Uzun süredir kendimi değersiz hissediyorum. Hiç bir şey yapmak istemiyorum. Kitap okuma, dans etme, film izleme, bisiklet sürme, yürüyüş, spor veya sinemaya gitmek… Yapmayı çok sevdiğim şeyleri artık pek yapmak istemiyorum.” Bu durumda da bir doktora uğrayabilirsiniz. Eğer psikolojikse yine sizi yönlendireceklerdir.

“Çevremdeki ilişkilerim beni oldukça yıprattı. Ne yapacağımı bilmiyorum. İşin içinden çıkamıyorum.” Bu gibi cümleler kuruyorsanız. Psikolojik destek alabilirsiniz.

Ayrılık, kayıp ve yası kabullenememe durumlarınız da olabilir. Örneğin, bir ayrılık sonrası üzülmek, geçmiş günleri hatırlamak ve acı çekmek gayet insanidir. Ancak siz, uzun bir süre geçtikten sonra ben onu hala unutamıyorum ve onsuz asla yaşamak istemiyorum diyorsanız. Bu durum size ve çevrenize zarar verebilir.

Stres, kaygı, veya takıntılarım beni rahatsız ediyor. Çevremdeki birçok insanda da bu konuda geri bildirim alıyorum.” Bu bana zarar vermeye de başladı diyorsanız destek alabilirsiniz.

Çalıştığınız işle ilgili problemler olabilir. Oradaki ilişkileriniz, görevleriniz vs. Yaptığımız iş hayatımızın büyük bir bölümünü kapladığı için önemli bir husustur. İş yerindeki çalışma arkadaşlarıyla aranız, oraya uyum sağlamanız veya aldığınız görevler sizi etkileyebilir. Burdan doğan psikolojik rahatsızlıklar için yine danışma hizmeti alabilirsiniz.

Uzun süren ve size ya da çevrenize zarar veren bir durum söz konusuysa

Profesyonel bir destek alabilirsiniz. Psikolojik Yardım Alma Rehberi‘miz size bu konuda faydalı olacaktır. Üstte bazı durumlardan bahsettim. Bu örnekler çoğaltılabilir. Destek almayı düşündüğünüzde ilk aşamada bir doktora gitmenizi öneririz. Problem eğer biyolojikse hızlı müdahale ile şikayetiniz çözülür. Burada psikolog, psikiyatrist farkından bahsetmek isterim. Psikiyatrist, 6 sene tıp okuduktan sonra kendi alanında uzmanlık almış ruh sağlığı çalışanıdır. Psikolog ise 4 sene (daha çok fen edebiyat fakültesi) insan psikolojisine dair bilimsel bir eğitim görür; staj veya varsa bitirme tezi çalışması yapar. İlaç yazma yetkileri yoktur. Dolayısıyla ilk önce psikiyatriste uğramanızda fayda var. Bazı kişiler hem ilaç hem de danışma hizmeti alabilir. Sizin için en faydalı olanı ruh sağlığı uzmanları söyleyecektir.

Okuduğunuz içerik sevgiyle oluşturulmuştur ❤️

Başa dön tuşu