
Kudüs Sendromu ilk defa 1930’lu senelerde psikiyatrist Heinz Herman’ın açıkladığı bir sendromdur, dinsel psikoz olarak da geçer. DSM’de tanımlı değildir fakat İsrailli psikiyatristlerin uğraş verdiği çalışmaların sonucunda bir sendrom şeklinde resmi olarak onaylanmıştır(4). İsrail’in Kudüs şehrini görmeye gelen kişilerde buranın mistik havasının tesiriyle tetiklenen dinsel saplantılı düşünceler, farklı çarpık fikirler, sanrılar gibi psikozların yarattığı sendromdur. Herhangi bir mezhep veya dine mahsus değildir(3). Dil, din, ırk fark etmeksizin her kişiyi etkileyebilmekle beraber daha çok Kudüs’ü görmeye gelen turistlerde görülür. Değişik geçmişlere sahip birçok Yahudi, Hristiyan ve Müslümanı tesiri altına almaktadır(4). Fakat şaşırtıcı bir olgu, mistik tecrübelerin Yahudi veya Protestan hastalardan ziyade Roma Katolik kökenli hastalarda daha sık görülmesi şeklindedir(2).
Öyle enteresandır ki kişiler Kudüs’e gelmeden dengeli ve sıhhatleri yerindeyken geldikten sonra gitgide aşırı dindar olmaya doğru yönelirler(4). Es geçilmemesi gereken noktalardan biri ise Kudüs Sendromu olan hastaların çoğunda önceden zihinsel bozukluk öyküleri olmasıdır fakat hepsinde değildir(5). Bir araştırmaya göre hastaların %82’sinin daha önce psikiyatrik tedavi gördüğü bildirilmiştir. Tedavi görmemiş %18’lik kısmın öyküsünün farklı olduğu varsayılmaktadır(2).
Kudüs sendromunun özgül ve belirgin bir bozukluk olduğu veya şizofreni seyrinde bir nüksetmenin varlığı hususunda bir fikir birliği yoktur. Ayrıca Kudüs’ün ya da ziyaretçiler için öneminin patojenik bir faktör olup olmadığı; sadece önceki düzensizliği artıran ve sanrıların içeriğini oluşturan, hasta davranışlarının daha görünür olduğu bir yer olup olmadığı da tartışmalıdır(1).
Bazı yazarlara göre seyahat eden kişilerin zihinsel durumunu etkileyen faktörler şunlardır(1):
- Günlük yaşam rutininde değişim
- Yabancı çevre
- Hareketsizlik
- İzolasyon
- Kültür farklılıkları
- Yabancıların yakınlığı
Tanımlanan Kudüs sendromu durumunda, Kudüs’ün Yahudiler, Hıristiyanlar ve Müslümanlar için önemiyle beraber bu faktörler, akut psikotik bir dönemi tetikleyebilir(1).
Vaka Öyküsü
Bayan T., 36 yaşında, İngiliz turist, şiddetli davranışları ve kendini öldürmekle tehdit etmesi nedeniyle bir genel hastanenin acil servis personeli tarafından sevk edildi. Kabul edildiğinde huzursuzdu, rahminde “İsa’nın oğlunu taşıdığını” ve “başka bir düşük yapmaktan korktuğunu” iddia etti. Hristiyan inancına sahip ve evli olduğu ama tekrarlayan kendiliğinden düşükler nedeniyle çocuğu olmadığı ortaya çıktı. Son beş yıl içinde birkaç duygulanım dönemi geçirmişti ancak yolculuğundan önceki durumunun stabil olduğu bildirildi.
Hastaneye yatışından beş gün önce kısa bir tatil için tek başına Kudüs’e geldi. İşten yorgun düşmüştü ve iyileşmek için yedi günlük tatil planlamıştı. Beşinci gün, düşük yaptığından şikayet etti ve doktorların hamilelik dahil hiçbir pozitif fiziksel bulgu olmadığı yönündeki sonuçlarını kabul etmedi. Psikiyatri yatışı sırasında bir sevinç hali yaşadı ve doğaüstü güçlere sahip olduğunu iddia etti. Kronik bipolar duygudurum bozukluğunun akut alevlenmesi teşhisi kondu ve buna göre tedavi edildi. Sekiz gün sonra taburcu edildiğinde eve dönmeden önce bir jinekolojik muayene daha yaptırmakta ısrar etmeye devam ediyordu(2).
Tedavi ve Sonuç
Sonuç olarak psikiyatrik bozukluk öyküsü olan bazı kişilerde, ziyaret ve seyahat etmekle birlikte güçlü duygular uyandıran yerler bir hastalık dönemini tetikleyebilir. Daha önce sağlıklı olan kişilerde de bu durum söz konusu olabilir(1). Tedavi konusunda kaynaklarda değişen bilgiler olmakla birlikte bir kaynağa göre psikiyatrist önerilse de sendromun ortadan kaybolması Kudüs’ten ayrıldıktan sonra gerçekleşmektedir. Çünkü ziyaretlerini tamamlayan kişiler yaşamlarına geri döndükten 5-7 gün sonra eski hallerine dönmektedirler(4). Başka bir kaynağa göre; Kudüs sendromunun tiplerinden birinde (gelişen psikiyatrik bozukluk öyküsü olmayan bireylerde) tedavide erken müdahale, Kudüs’ten ayrılma ve aile ile temas önemlidir. Bu önlemler tam gelişmiş sendromun gelişmesini engeller ve hızlı iyileşmeyi kolaylaştırır. Klinik uygulamada, takip edilen hastanın seyahat hedefini ve bir nüksü tetikleyebilecek olası faktörleri hesaba katmak önemlidir. Kudüs sendromunun psikiyatrik semptomları şizofreni ve akut psikotik bozuklukla benzeşiyor ise her vakada ayrı ayrı düşünülmelidir(1).
Kaynakça
- Poleszczyk, A. & Swiecicki, L. (2013). Jerusalem syndrome — a case report. Psychiatric Pol., 47(2), 353-357.
- Kalian, M. & Witztum, E. (1998). Facing a holy space: Psychiatric hositalization of tourists in Jerusalem. Sacred Space, 19(1), 316-330.
- Kudüs sendromu. (b.t.). Vikipedi. https:/tr.wikipedia.org/wiki/Kud%C3%BCs_sendromu
- Özgür, G.M. (2021). Kudüs sendromu. https:/gulsahmeralozgur.dr.tr/kudus-sendromu/
- Kudüs sendromu nedir? (b.t.). Netinbag.com. https:/www.netinbag.com/tr/health/what-is-jerusalem-syndrome.html
Okuduğunuz içerik sevgiyle oluşturulmuştur ❤️