Filmlerle Psikoloji

Memento Film Analizi

Film ve Analizi

Hepimiz bazen yoğunluktan bazen de dikkatimizin dağınık olmasından dolayı birçok şeyi unuturuz. Fakat bazı durumlarda hafızamızın işleyişi bozulmaktadır. 2000 yılı Amerikan yapımı olup Christopher Nolan’ın yönettiği bir film olan Memento bu konuyu ele alan en iyi filmler arasındadır. Latince “hatırla” anlamına gelen Memento Türkçeye “Akıl Defteri” olarak çevrilmiştir. Filmin ana karakteri bir tür bellek bozukluğuna sahiptir. Bu bozukluk genel adıyla amnezi olarak adlandırılmaktadır.

Filmin ilerleyişi klasik filmlerin aksine geriye dönük ilerlemektedir. Filmin en başında hikayenin sonu gösterilirken, filmin en sonuna gelindiğinde ise Leonard’ın hikayesinin nasıl başladığı aydınlatılmıştır.

Bir sigorta şirketinde çalışan Leonard’ın hayatı bir akşam evine iki serserinin girmesi ile tamamen değişmiştir. Evine giren serseriler karısına tecavüz etmiş ve Leonard’ı da başından ağır şekilde yaralamışlardır. Kafasına aldığı darbe sonucu kısa süreli bellek kayıpları yaşayan Leonard’ın hastalığının adı “amnezi”dir. Geriye kalan hayatının temel amacı karısının katillerini bulmaktır. Fakat yaşadığı bellek kayıpları bu durumu zorlaştırmaktadır. Yaşadığı zorluklar için çözüm arayan Leonard, çözümü fotoğraflar çekip onların altına not tutmakta bulmuştur. Fakat bu çözüm yeterli gelmemiştir. Fotoğrafları ve notları sürekli karıştırmaktadır. En son çözüm olarak unutmaması gerektiğine inandığı bilgileri vücuduna dövme yaptırmaya başlamıştır. Göğsünde kocaman harflerle “Johny G. karıma tecavüz etti ve onu öldürdü.” yazmaktadır. Hemen altında da “Onu bul ve öldür!” yazmaktadır. Leonard her güne bir belirsizlik ile başlamaktadır ve aynanın karşısına geçip bu dövmeleri tek tek okumaktadır. Bu dövmeleri okumadığı zaman nerede olduğunu bile bilememektedir. Hatta bir evinin olup olmadığını bile bilmemektedir. Sürekli bomboş otel odalarında kalmaktadır. Üzerinde şık bir takım elbise ve pahalı bir Jaguar arabası vardır fakat bu arabaya nasıl sahip olduğunu kendisi de bilmemektedir. Onun bu amnezi durumu çevresindekilerin de dikkatini çekmiştir. Barda tanıştığı Natalie adında ki bir kadın ona karısının katilini bulmasına yardım edeceği söylemiş fakat Leonard’ı düşmanlarına karşı kendisini korumak için kullanmıştır. Leonard’a Dott adında bir sevgilisi olduğunu söylemiş ve ondan kurtulması gerektiğini yazan bir kağıdı Leonard’ın cebine koymuştur. Leonard tüm yaşamını cebinde taşıdığı kağıtlara göre yaşadığı için gidip Dott’un kaldığı oteli bulmuş, onu yakalayıp bir odaya hapsetmiştir. Fakat tüm bunları yaparken yine bellek kaybı yaşamış ve neden bu otel odasında olduğunu anlamaya çalışmıştır. Hemen cebindeki kağıtlara bakmış ve telefon numarası yazan Teddy’i arayıp yardım istemiştir. Teddy bir polistir. Leonard onunla nasıl tanıştığını bilmemesine rağmen yardım isteyebileceği tek kişi odur. Teddy oraya geldiğinde Natalie’nin onu kullandığını ve ona bir daha inanmaması gerektiğini söylemiştir. Fakat Leonard cebindeki fotoğraflara tekrar baktığında Teddy’nin fotoğrafının arkasında “Asla yalanlarına inanma!” yazmaktadır.

Otel odasına dönen Leonard, odada bir zarf bulmuştur. Zarfın içinde kendisinin ne zaman çekildiğini bile hatırlamadığı bir fotoğraf vardır ve altında da telefonlarını aç yazmaktadır. Leonard sürekli telefonla birisi tarafından aranıp hem hastalığının tedavisi hem de karısının katilleriyle ilgili bilgi aldığı biriyle görüşmektedir. Onunla her konuştuğunda ona eski müşterisi Sammy’i anlatmaktadır. Hatta gördüğü herkese Sammy’i anlatmaktadır. Sammy ile karısı bir trafik kazası geçirmiştir ve Sammy aynı Leonard gibi kısa süreli bellek kayıpları yaşamaktadır. Bu durumun gerçek olmadığına inan Leonard, onun sahtekarlık yaptığını düşünmektedir. Hatta bu görüşünü Sammy’nin karısına da söylemiştir. Sammy’nin karısı diyabet hastasıdır ve kocasının kendisini sevdiğine emindir. Kocasının yalan söyleyip söylemediğini anlamak için kocasından kendisine insülin iğnesi vurmasını istemiştir. Daha aradan on dakikada geçmeden tekrar aynı şeyi istemiştir. Sammy her seferinde sanki ilk defa yapıyormuş gibi iğneleri vurmuştur. Karısı üçüncü defa bu isteği tekrarladıktan sonra Sammy iğneyi vurduğunda kadın komaya girerek ölmüştür. Telefonda tekrar Sammy’nin hikayesini anlattıktan sonra Teddy onu aramış ve katilin adresini bulduğunu söylemiştir. Adrese önceden giden Leonard burada karşılaştığı Jimmy G.’yi öldürmüştür. Bu olaylardan sonra olay yerine gelen Teddy’i de öldürmeye çalışması sonucu tartışan ikilinin arasında geçen diyalog ile filmdeki tüm belirsizlikler aydınlanmıştır.

Filmdeki olayların en başı aslında burasıdır. Eve giren iki serseri Leonard’ın eşine tecavüz etmiş fakat öldürmemiştir. Leonard’ın aldığı darbe sonucu kısa süreli bellek kayıpları yaşaması ikilinin evliliğinde problem olmuştur. Eşi bu durumu kabullenememiştir. Leonard’ın Sammy olarak anlattığı kişi de aslında kendisidir. Karısı diyabet hastasıdır ve aşırı dozda insülinden komaya girerek ölmüştür. Teddy ise Leonrad’ın yaralandığı ve karısının tecavüze uğradığı gece eve gelen polistir. Teddy, Leonard’ın yaşadıklarının sorumlusu olan serseriyi yakalamasına yardım etmiştir. Filmde anlatılan olaylardan yaklaşık bir yıl önce Leonard serseriyi bulup öldürmüştür. Hatta evine gelen zarfın içindeki fotoğrafta bu cinayetin hemen ardından çekilen bir fotoğraftır. Teddy’in açıklamalarına göre Leonard intikamını aldığı halde sanki suçluyu hiç bulmamış gibi tekrar aramaya koyulur. Katili aramaktan asla vazgeçmemektedir. Teddy ise bu durumu kendisi için bir fırsata çevirerek Leonard’ı uyuşturucu satıcılarını bulmak amacıyla sanki katil onlarmış gibi göstererek bu işten para kazanır. Leonard, bu durumu anlamıştır ve filmde kesin olarak gösterilmese de Teddy’de öldürmüştür. Yaşadığı bellek kayıplarından dolayı yaşamdan zevk alamaz hale gelen Leonard kendine sürekli bir bulmaca kurup bunun peşinden giderek mutluluğa ulaşmaya çalışır.

Amnezi nedir?

Amnezi, sözlük anlamıyla bellek yitimi demektir. Amnestik kişiler, genellikle deneyimlerini, anılarını ve bilgilerini kaybetmektedirler. Fakat genellikle, olayı yaşayanlar kişisel bilgilerini unutmamaktadırlar. Amnezinin bazı alt tipleri vardır:

  • Sınırlı amnezi: En sık rastlanan tiptir. Birkaç saat veya gün gibi kısa süreli olaylarda sınırlı bir bellek kaybı vardır.
  • Yaygın amnezi: Tüm yaşam olayları ile ilgili bir bellek kaybı vardır.
  • Seçici amnezi: Sadece bazı olayların veya bazı kişilerin hatırlanmadığı bir durum söz konusudur.
  • Sürekli amnezi: Olaylar, yaşanmasının hemen ardından unutulur. Bu nedenle yeni anılar oluşturulamaz. Bir başlangıcı vardır ve başlangıcından bulunan ana kadar her şey unutulur. Buna ayrıca anterograd amnezi de denmektedir.
  • Retrograd amnezi: Belirli bir zamana dek yaşanan her şeyi unutmaya söz konusudur.
  • Paraamnezi: yaşananların yanlış bir şekilde hatırlanıyor olmasıdır.

Filmde Leonard, anterograd amneziktir. Olaydan önce ki hayatı hatırlamakta fakat olaydan sonra yeni anı oluşturamamaktadır. Her 15 dakikada hatta bazen daha kısa sürede bellek kaybı yaşamaktadır. Fakat aynı zamanda paraamneziktir. Çünkü eşiyle ilgili olan anları Sammy isminde hayali biri oluşturup, yaşadıklarını sanki onun hayatıymış gibi anlatmaktadır. Olayları parça parça hatırlamakta fakat bütüne ulaşamamaktadır. Filmde gerçeklerle yüzleşmesini sağlayan Teddy’e inanmamakta ısrarcı olup onun bir yalancı olduğuna inanıp yaşamına tekrar olmayan bir katili arayarak devam etmeye karar vermiştir. Film Leonrad’ın şu sözüyle bitmektedir:

Hareketlerimin ne anlama geldiğini bilmemenin bir önemi yok. Gözlerimi kapattığımda dünya yok olmuyor.


Kaynakça:

  • Butcher, J. N., Mineka, S. ve Hooley, J. M. (2013). Anormal Psikoloji, İstanbul: Kaknüs Yayınları.

Okuduğunuz içerik sevgiyle oluşturulmuştur ❤️

Başa dön tuşu