Örgütsel Psikoloji

İş Yerlerinde Psikolojik Yıldırma (Mobbing)

Örgüt, belirli bir amacı gerçekleştirmek için toplanan iş görenlerden oluşan toplumsal yapıdır. Bu yapının temel taşı da insandır. Örgüt içinde bireylerin birbirlerini olumsuz etkilemeleri psikolojik yıldırma (mobbing) olarak adlandırılmaktadır. Bu yıldırmaların sonucu işten ayrılmayla hatta intiharla sonuçlanabilmektedir. En sık görülen psikolojik yıldırmalar taciz, sindirme ve zorbalıktır. Psikolojik yıldırma kavramı ilk olarak Avusturyalı bilim insanı Lorenz tarafından 1960’lı yıllarda kullanılmıştır. Lorenz psikolojik yıldırmayı insan davranışları üzerinden değil hayvan davranışları üzerinden açıklamaktadır. Lorenz’a göre psikolojik yıldırma avlanmakta olan düşmanı kaçırmak amacıyla yapılan davranışları kapsamaktadır. Psikolojik yıldırma kavramını insan davranışları için kullanan ilk kişi İsveçli doktor Heinemann’dır. Heinemann’a göre psikolojik yıldırma, çocukların grup halinde iken güçsüz olanlara karşı olumsuz davranışlarıdır. İş dünyasında psikolojik yıldırma kavramını ise 1980’lı yıllarda Almanya’da Heinz Leymann kullanmıştır. Leymann, psikolojik yıldırmayı birden fazla kişinin bir kişiye olan sistematik olumsuz davranışları olarak tanımlamaktadır. Davenport ise psikolojik yıldırmayı duygusal saldırı olarak tanımlamıştır (Aygün, 2012).

Psikolojik Yıldırmanın Yaygınlığı

Bir davranışın psikolojik yıldırma olarak kabul edilmesi için altı ay süreyle sistematik bir şekilde olması gerekmektedir. Yapılan araştırmalara göre psikolojik yıldırmaya maruz kalma oranı %10-15 arasındadır. (Tatar ve ark., 2017). Sosyal işlerde psikolojik yıldırma oranı daha yüksektir. Ayrıca Almanya İş Güvenliği ve Sağlığı Ulusal Enstitüsü’ne göre psikolojik yıldırmaya maruz kalma oranları cinsiyete göre incelendiğinde kadınlar %75 daha fazla risk altındadır (Gül, 2009). Yapılan çalışmalara göre psikolojik yıldırmanın bir alt başlığı olan cinsel taciz konusunda Türkiye Avrupa ülkelerinde 3. Sıradadır. Bunun yanı sıra psikolojik tacizde ise daha ön sıralardadır (Aygün, 2012). Psikolojik yıldırma çalışanlar üzerinde hem fiziksel hem de psikolojik olarak ciddi etkileri vardır. Ayrıca psikolojik yıldırmanın çalışanların iş doyumunu ve verimini olumsuz yönde etkilemektedir (Acar ve Dündar, 2008).

Psikolojik Yıldırmanın Türleri

Genel olarak incelendiğinde psikolojik yıldırma türleri düşey, yatay ve dikey olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır.

  • Düşey psikolojik yıldırma, yöneticilerin çalışanlara uyguladığı psikolojik şiddettir.
  • Yatay psikolojik yıldırma, aynı konumda bulunan meslektaşların birbirine gösterdiği psikolojik şiddettir.
  • Dikey psikolojik yıldırma ise çalışanların yöneticiye uyguladığı psikolojik şiddettir. Bu üç tür arasında en nadir rastlananı dikey psikolojik yıldırmadır (Tatar ve ark., 2017; Aygün, 2012).

Psikolojik Yıldırmaya Maruz Kalma

Psikolojik yıldırma davranışlarına maruz kalmanın belirli bir nedeni yoktur ve tüm bireyler bu tür davranışlarla karşılaşabilmektedir (Gül, 2009). Fakat bazı araştırmalara göre yatay psikolojik yıldırma rekabet ve hırs gibi faktörlerden etkilenebilir (Tatar ve ark., 2017). Dikey psikolojik yıldırma ise yaş farkı ve politik görüş gibi faktörlerden etkilenebilir. Tüm bunların yanı sıra psikolojik yıldırma kişisel faktörlerden de etkilenebilir (Aygün, 2012). Psikolojik yıldırma davranışları gösteren kişiler genel olarak kendini ispatlamaya ve güç göstermeye ihtiyaç duyan insanlardır. Uzmanlar genel olarak bu davranışları gösteren kişilerin kişilik bozukluklarına sahip olduklarını göstermektedir. Ayrıca düşük benlik saygısının da bu tür şiddet ve güç gösterme davranışları üzerinde etki olduğu gözlenmektedir.

Diğer yandan psikolojik yıldırmaya maruz kalan bireyler genellikle diğerlerinden farklı, cinsiyet veya başka bir faktör açısından tek olan, örneğin birçok kadının içinde çalışan erkekler veya birçok erkeğin içinde çalışan kadınlar daha çok risk altındadır. Ayrıca bir kişi diğer çalışanlara sonradan katılmışsa yani işe yeni başlamışsa veya iş yerindeki diğer çalışanlardan daha başarılıysa psikolojik yıldırma konusunda risk altındadır. Psikolojik yıldırma yaş dağılımına göre incelendiğinde ise yaşlı çalışanlar genç çalışanlara nazaran daha çok psikolojik yıldırma davranışlarına maruz kalmaktadırlar (Karavardar, 2009).

Psikolojik Yıldırmaya Maruz Kalmanın Sonuçları

Psikolojik yıldırmaya maruz kalmak hem psikolojik hem de fizyolojik bazı problemlere neden olmaktadır. Psikolojik yıldırmaya maruz kalma sonucu ortaya çıkan psikolojik problemler depresyon, anksiyete, yaşamdan zevk alamama ve ağlama nöbetleridir. Bunların yanı sıra fizyolojik olarak yüksek tansiyon, panik atak ve mide problemleri baş gösterebilmektedir hatta bu yıldırmalar intiharla sonuçlanabilmektedir (Gül, 2009).

Psikolojik Yıldırma ve Benlik Saygısı Arasındaki İlişki

Benlik temel olarak kişinin kendini algılayış biçimidir. Bireyin kendine yönelik değerlendirmeleri ve dış etkenlerin etkileşiminin bir sonucudur (Özcan ve ark., 2013).  Rosenberg’e göre benlik saygısı, bireyin kendine yönelik tutumlarıdır. Genel olarak bu kavram birkaç anlam taşımaktadır. Bu anlamlar; yeterlilik, kendini sevme ve kabul etmedir (Oktan ve Şahin, 2010). Coopersmith’e göre ise benlik saygısı bireyin kendini değerli ve başarılı değerlendirme derecesidir. Rosenberg’e göre benlik saygısı, düşük benlik saygısı ve yüksek benlik saygısı olarak iki boyutta incelenmelidir (Güloğlu ve Karaırmak, 2010). Benlik saygısının yüksek olması bireyin kendine değer vermesidir. Buna karşın benlik saygısının düşük olması bireyin insan ilişkilerinde güvensizlik gibi bazı başlıca problemlere neden olabilmektedir (Avşaroğlu, 2007). Düşük benlik saygısına sahip bireyler psikolojik yıldırmaya maruz kalma açısından daha fazla risk altındadır.

Bireyin benlik saygısı ile ilişkili olarak özgüveni de zayıf olacağından dış etkenlere karşı daha savunmasız bir durumdadır. Bunun yanı sıra psikolojik yıldırmayı bizzat kendisi uygulayanlar da benlik saygısı düşük bireylerdir. Çalışma arkadaşlarını birer tehdit olarak algılayan bireyler, onların başarısından veya göz önünde olmalarından hoşlanmayacaklardır. Kraliçe Arı Sendromu’nda da olduğu gibi benlik saygısı düşük bireyler bulundukları ortamda biricik olmak isterler. Kısacası psikolojik yıldırma ile benlik saygısı arasında kuvvetli bir ilişki bulunmaktadır.

Özetle günümüz modern dünyasının en önemli sorunlarından birisi iş yerlerinde yaşanan psikolojik ve fiziksel zorba davranışlardır. Bu davranışlar evrensel olarak tüm dünyada gözükmektedir. Her ülke bu davranışları farklı kavramlarla tanımlamakla beraber benzer içeriğe sahiptirler. İngilizce de “mobbing” olarak tanımlanırken, TDK’da “bezdiri” olarak adlandırılmıştır (Aygün, 2012). Kısacası evrensel olan bu problem ile alakalı birçok araştırma yapılmıştır ve hala çalışılmaya devam edilmektedir. Başlıca incelenen konu psikolojik yıldırmaya maruz kalmanın risk faktörleridir. Bireylerin gelir durumları, eğitim durumları veya cinsiyetleri gibi faktörlerin psikolojik yıldırmaya maruz kalma veya bu davranışları gösterme üzerinde bir etkisinin olup olmadığı araştırılmaktadır. Bunun yanı sıra bu davranışı gösteren bireylerin ortak noktası olarak güç gösterme veya kendini kanıtlama gibi güdülere sahip olan insanların psikolojik yıldırma davranışlarını daha sık gösterdiği kanıtlanmıştır. Bu davranışların bir sebebi de bireylerin benlik saygılarının düşük olmasıdır.


Kaynaklar:

  • Acar, A. B. ve Dündar, G. (2008). İşyerinde psikolojik yıldırmaya (mobbing) maruz kalma sıklığı ile demografik özellikler arasındaki ilişkinin incelenmesi. İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dergisi, 37(2), 111-120.
  • Altıok, H. Ö., Ek, N. ve Koruklu, N. (2010). Üniversite öğrencilerinin benlik saygı düzeyi ile ilişkili bazı değişkenlerin incelenmesi. Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dergisi, 1(1), 99-120.
  • Avşaroğlu, S. (2007). Üniversite öğrencilerinin karar vermede özsaygı, karar verme ve stres başa çıkma stillerinin benlik saygısı ve bazı değişkenler açısından incelenmesi (Doctoral dissertation, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü).
  • Aygün, H. A. (2012). Psikolojik yıldırma (mobbing) üzerine nitel bir araştırma. Gümüşhane Üniversitesi Sosyal Bilimler Elektronik Dergisi, 5, 92-121.
  • Eriş, Y. Ve İkiz, F. E. (2013). Ergenlerin benlik saygısı ve sosyal kaygı düzeyleri arasındaki ilişki ve kişisel değişkenlerin etkileri. Turkish Studies, 8(6), 179-193.
  • Gül, H. (2009). İş sağlığında önemli bir psikososyal risk: mobbing-psikolojik yıldırma. TAF Preventive Medicine Bulletin, 8(6), 515-520.
  • Güloğlu, B. ve Karaırmak, Ö. (2010). Üniversite öğrencilerinde yalnızlığın yordayıcısı olarak benlik saygısı ve psikolojik sağlamlık. Ege Eğitim Dergisi , 2(11), 73–881.
  • Kapcı, E. G. (2004). İlköğretim öğrencilerinin zorbalığa maruz kalma türünün ve sıklığının depresyon, kaygı ve benlik saygısıyla ilişkisi. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, 37(1), 1-13.
  • Karaçavdar, G. (2009). İş yaşamında psikolojik yıldırma ve psikolojik yıldırmaya direnç gösteren kişilik özellikleri ile ilişkisi. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı İnsan Kaynakları Yönetimi Bilim Dalı (Yayınlanmamış Doktora Tezi).
  • Oktan, V. ve Şahin, M. (2010). Kız ergenlerde beden imajı ile benlik saygısı arasındaki ilişkinin incelenmesi. Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi, 7(2), 543-556.
  • Özcan H., Subaşı B., Budak B., Çelik M., Gürel Ş. C. ve Yıldız, M. (2013). Journal of Mood Disorders, 3(3), 107-113.
  • Tatar, A., Namlı M., Özüdoğru M. T., Uysal A. R., Yeşilkanat G., Bahadır E., Kalender B. ve Aydın, S. (2017). A Psikolojik Yıldırma Ölçeği’nin geliştirilmesi ve psikometrik özelliklerinin incelenmesi. İş’te Davranış Dergisi, 2(2), 79-88.
  • Resim balik tarafından Pixabay‘a yüklendi.

Okuduğunuz içerik sevgiyle oluşturulmuştur ❤️

Başa dön tuşu