Adli PsikolojiAraştırmalar

Ruh Sağlığı Bozukluklarında Ceza Ehliyeti

Ceza ehliyeti neye göre verilmektedir? TCK'da ceza ehliyeti ve ruh sağlığı bozukluğunun yeri nedir? AKB'de Ceza Ehliyeti Olmalı mı?

Türk Ceza Kanununda Ruh Sağlığının Yeri: TCK32

Ceza ehliyetinin verilip verilmemesi kararlaştırılırken bireyin işlediği suçun farkında olup olmadığı, suçu işlemenin sonuçlarını sağlıklı biçimde değerlendirip değerlendiremediği göz önünde bulundurulmalıdır. Eğer birey birtakım olaylar arasındaki ilişkiyi anlayabilme, kavrayabilme yetisine sahip değilse yine ceza ehliyeti yok demektir(1).

TCK’nın 32. Maddesinin 1. Fıkrası, kişi tarafından, işlenen suçun anlaşılamadığı ya da sonuçlarının sağlıklı biçimde değerlendirilemediği durumlarda ceza halinin ortadan kaldırılarak yüksek güvenirlikli hastanelerde tedavi altına alınması gerektiğini belirtir(4).

Aynı maddenin 2. Fıkrası ise 1. Fıkra kadar ağır düzeyde olmamakla birlikte yine işlenen fille ilgili davranışını yönlendirme yetisi bakımından zayıf olan kişilerin cezalarının azaltılması gerektiğinden bahseder(4).

Antisosyal Kişilik Bozukluğu (AKB) Neden Ceza Almaya Engel Değildir? Psikozlardan Farkı Nedir?

Psikozlarda TCK32’de bahsedilen durumlar gözlenir fakat Antisosyal Kişilik Bozukluğu tanısı almış bireylerin bilişsel yetilerinde bunlara benzer durumlar gözlenmemektedir. Yani birey; suçun anlamını, işlediği eylemin suç olduğunu ve bu suçun sonuçlarını bilmekte fakat suçu buna rağmen işlemektedir. Psikozlar, işlenen eylemin bilincinde olup olmama bakımından AKB’den farklılaşmaktadırlar(1).

Psikotik bozukluğa sahip bireylerde başta duygulanım ve düşünce içeriği olmakla birlikte algılama, içgörü, yargılama gibi yetiler ve becerilerde bozulmalar gözlenmektedir. Kişi duyguları tüm yönleriyle anlayamaz ve duruma uygun düşmeyen duygu belirtileri gösterirler. Fikir uçuşmaları yaşar, belli bir konuda sabit kalamazlar. Konudan konuya atlar ve odaklanmada güçlük çekerler. Bazen bakıldığında kişi, hangi zaman diliminde olunduğunun dahi farkında olmayabilir(5).

AKB’de ise bireyin bilişsel becerilerinde bozulmalar gözlenmez. Kişinin düşünme yetisi yerli yerindedir. Normal bireyler gibi yaşama becerisine sahiptir(2).

Psikotik bozukluklarda kişi sanrılar görür ve hezeyanlar geçirebilir. Kendi davranışlarını kontrol etme becerisine sahip olmayabilir, suçu işlediği anda kendinde olmayabilir fakat madde kullanımı haricinde AKB tanısı almış bireylerde böyle bir durum söz konusu değildir. Tam tersine cezadan kurtulmak ya da cezanın hafifletilmesi amaçlarıyla bazı akıl hastalıklarının taklidini yapabilecek kadar sağlıklı bir düşünce sistemine sahiptirler. AKB tanısı almış bireyler, başkalarının haklarına tecavüz edebilir, canlarını tehlikeye atabilir, işkence edebilir, sorumsuzca davranabilir ve toplum kurallarına uymayabilir ve bu durumlar karşısında pişmanlık hissetmez, suçluluk da duymaz(5).

AKB’de Ceza Ehliyeti Olmalı mı?

AKB toplumda %0.2 ile %3.3 arası bir yaygınlıkta gözlenmektedir ve bunların yanında AKB tanısı almış bireylerin çoğunun fark edilmeden toplumlar arasında yaşamını devam ettirdiği bilinmektedir. Suç işlemedikleri müddetçe fark edilmez ve insanlar arasında yaşamaya devam ederler. Bu da göstermektedir ki AKB bozukluğu işlenen suça bir bahane değildir. Algılamalarında, duygulanımlarında, düşünce içeriklerinde, içgörülerinde, yargılama yetilerinde, soyut düşünme becerilerinde veya belleklerinde bir bozukluk gözlenmediğinden ötürü ceza halinin ortadan kalkması ya da cezada indirim uygulanması doğru değildir(2).

Yine de AKB tanısı almanın şartları arasında 15 yaşın öncesinden gelen davranım bozukluğu görülmesi olmasının, bu rahatsızlığın çocukluktan gelen ve bir yönde bireyin tüm yönleriyle kendi tercihi olmayan bir bozukluk olduğu fikrindeyim. Bu sebeple AKB tanısı alarak cezaevlerine yerleştirilen kişiler için ayrı alanlar oluşturulmalı, bu bireylerin ıslahı için çalışmalar yürütülmelidir. AKB’de suç her ne kadar bilinç halinde işlenmiş olsa dahi bir bozukluk söz konusudur ve birey mümkün olduğunca topluma geri kazandırılmaya çalışılmalıdır.


Kaynakça

  1. Şakiroğlu, M. ve Eyüpoğlu, H. (2020). Hangi Özür Hangi Suçu Affettirir? Özür Dileme ve Bağışlama. Durak, E. Ş., Durak, M. (Ed). Adli psikoloji içinde (s. 173-182). (2. baskı). Ankara: Nobel Yayınları.
  2. Özen, S. (2020). Kişilik Bozuklukları (14. Baskı). İstanbul: Siyah Beyaz Yayınları.
  3. Yılmaz, M. (2020). Türk Ceza Kanununda Ruh Sağlığı (Paylaşılmamış ders notu).
  4. TC. Cumhurbaşkanlığı Mevzuat Bilgi Sistemi. (2004). Türk Ceza Kanunu. Erişim Adresi: https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.5237.pdf
  5. Demirbaş, H. (2020). Suç ve Psikopatoloji. Durak, E. Ş., Durak, M. (Ed). Adli psikoloji içinde (s. 153-172). (2. baskı). Ankara: Nobel Yayınları.

Okuduğunuz içerik sevgiyle oluşturulmuştur ❤️

Başa dön tuşu