Bilişsel PsikolojiPsikolojik Rahatsızlıklar

Tik Bozuklukları: Tourette Sendromu Nedir, Belirtisi ve Tedavisi

Tik kelimesi Fransızca kökenli bir kelime olup istemsiz kas hareketleri olarak tanımlanmaktadır. Kaslar ani, kısa ve istemsiz şekilde hareket ettirildiğinde bu durum tik bozukluğu olarak adlandırılmaktadır. Tikler birçok şekilde karşımıza çıkabilmektedir. Bazen sadece hareket bazen sadece ses çıkarma olarak ortaya çıkarken nadir durumlarda ikisi birlikte de ortaya çıkabilmektedir. Hem hareket hem ses çıkarmanın olduğu nadir durumlar ise “Tourette (Turet) Sendromu” olarak tanımlanmaktadır. Hareketin var olması durumunda en sık görülen davranışlar kafanın ve el/bacakların sallamaları, yüzdeki hareketler ve göz kırpmadır. Yaygın görülen ses çıkarma tikleri ise kelimeleri tekrarlama, karşıdaki kişinin cümlelerini tekrarlama ve küfür etmedir. Bu davranışlardaki ortak özellik istemsiz olmalarıdır. Bireyler yapmak istememelerine rağmen ortaya çıkan bu davranışlar nörolojik bir hastalıktan kaynaklanmaktadır. Beyinde bulunan bazal gangliondaki değişikliklerden dolayı meydana gelen tik bozuklukları bireylerin sosyal ve akademik hayatlarını olumsuz yönde etkileyebilmektedir.

Tourette Sendromu’nun Yaygınlığı

Tourette Sendromu genel olarak tik bozukluklarının özel bir çeşididir. Yapılan araştırmaların sonucuna göre çocukların en az %5’nin Touretta Sendromu’na sahip olduğu düşünülmektedir. Bu sendrom çocukluk çağında daha fazla görülmektedir. İlk belirtiler genellikle 5-6 yaşlarında gözlenmektedir. İlk dönemlerde tiklerin çeşitliliği ve sıklığı azdır. Fakat ergenlik dönemine doğru bu durum olumsuz yönde etkilenmektedir. Özellikle ergenlik döneminde tikleri sıklığının en fazla olduğu dönemdir. Bu dönemden sonra tiklerin sıklığında çoğu zaman azalma görülmektedir.

Uzmanlara göre tiklerin sıklığın ergenlik döneminde artmasının sebebi stres ve heyecanın bu konuda önemli etkenler olmasıdır. Heyecan ve stres düzeyi artıkça bireyin tiki gerçekleştirme ihtiyacı da giderek artabilmektedir. Birey tiki gerçekleştirmek üzerine yoğun bir istek duyar. Eğer bu ihtiyaç giderilmez ise birey huzursuz olacaktır. Tik gerçekleştirildiğinde ise rahatlama meydana gelecektir. Bu sebeple tiklerin bastırılması veya ertelenmesi bireyin hayat kalitesini etkileyecektir.

Tourette Sendromu’nun yaygınlığı cinsiyete göre incelendiğinde bu sendromun erkeklerde kadınlara oranla 3-4 kat daha fazla olduğu ortaya konulmuştur.

Tourette Sendromu’na Eşlik Eden Hastalıklar

Tourette Sendormu’na eşlik eden hastalıklar incelendiğinde bazı hastalıkların oranları şans eseri olamayacak kadar yüksek düzeyde bulunmuştur. Özellikle Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) ile Tourette Sendromu arasında pozitif yönde güçlü bir ilişki bulunmaktadır. Bu kapsamda yapılan bir çalışmada Tourette Sendromu tanısı konulan çocukların %38’inde OKB görülmüştür (1*). Bir diğer çalışma sonucuna göre ise OKB tanısı olan çocukların %18-25’inde Tourette Sendromu görülmüştür (2*). Son olarak ülkemizde yapılan bir çalışmada Tourette Senromu tanısının yanı sıra OKB tanısı alan bireylerin %75 oranında olduğu sonucuna ulaşılmıştır(1*).

Tourette Sendromu ile birlikte görülen bir diğer hastalık ise dikkat eksikliği ve hiperaktive bozukluğudur. Araştırmalara göre Tourette Sendromu tanısı alan bireylerin %14.2’sinde DEHB tanısı görülmüştür. Bu duruma özellikle hareket tikleri neden olarak görülmektedir. Bireyler sürekli hareket halinde oldukları için bu duruma hiperaktivenin neden olduğu düşünülmektedir. Bunun yanı sıra okuma bozukluğu ve davranım bozukluğu ile de Tourette Sendromu arasında bir ilişki olduğu ortaya konmuştur.  

Tourette Sendromu’nun Tedavisi

Tik bozukluğu tedavisinde birçok seçenek olmasına rağmen kesin sonuç veren bir tedavi yöntemi hala bulunamamıştır. Fakat tiklerin sıklığını azaltacak birkaç yöntem vardır. Bunlardan ilki ilaçlardır. İlaçlar genellikle sakinleştirici özellikte olup tiklerin ortadan kaldırılmasından çok bastırılmasını sağlamaktadır. Ayrıca ilaçlar aracılığı ile stres ve heyecan durumunda artan tik sıklığının da önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Bu yöntemin yanı sıra “davranışçı terapi” de tik bozukluğu tedavisinde kullanılan yöntemlerden birisidir. Özellikle tersine alışkanlık kazandırma yöntemi en sık kullanılan yöntemlerden bir tanesidir. Bunun yanı sıra psikoterapi de yararlı tedavi yöntemlerinden birisidir.

Beslenme ve yaşam tarzı da tik bozukluğu tedavisinde bir seçenektir. Bu yöntemdeki amaç tikleri ortadan kaldırmak yerine tiklerin ortaya çıkış sebebini ortadan kaldırmaktır. Örneğin beslenme kapsamında kafeinden uzak durmak tiklerin sıklığını azaltacaktır. Bunun yanı sıra fiziksel egzersiz de tiklerin azalmasında etkili olabilmektedir. Çünkü egzersiz sonrası stres düzeyi azalacağı için tiklerin sıklığının da azalacağı ön görülmektedir.

Tik bozukluğunda bir tedavi seçeneği de eğitimdir. Çünkü bilmediğiniz bir şey ile baş etmek oldukça zordur. Tikler çoğunlukla çocukluk çağında görüldüğü için çocuklar bu istenmeyen davranışları açıklamakta zorluk çekmektedirler. Anlamlandıramadıkları bu hareketler ile karşı karşıya kalmak onların özgüvenlerini de etkileyebilmektedir. Bu sebep ile Tourette Sendromu kapsamındaki gruplara veya derneklere katılmak hem bilgi almak hem de sosyal çevre açısında avantajlı bir seçenektir. Ülkemizde de Türkiye Tik Tourette Sendromu Gönüllüleri topluluğu bulunmaktadır. Burada Tourette Sendromlu bireylere ve ailelerine bilgi vermek amacıyla toplantılar yapılmaktadır(3*).

Tourette Sendromu ve Akran Zorbalığı

Tourette Sendromu’na sahip bireyler genellikle çocukluk dönemlerinde akran zorbalığına uğramaktadır. İstemsiz davranışları diğerleri tarafından fark edildiğinde bu duruma ya alaycı ya da kaçıngan bir tavır gösterebilmektedirler. Hatta aileler veya diğer insanlar bu davranışların istemsiz olduğuna inanmayıp çocukların dikkat çekmek amacıyla bu tür davranışlarda bulunduğunu düşünebilmektedir. Bu sebeple Tourette Sendromu konusunda en önemli başlıklardan bir tanesi “farkındalık”tır.  İnsanlar Tourette Sendromu hakkında bilgi sahibi olmadıkları için bu duruma alaycı yaklaşabilirler. Eğer bu durum nörolojik bir hastalık olduğunu ve bu durumun istemsiz olduğunu bilirlerse Tourette Sendromlu bireylere bakış açıları biraz daha farklı olabilir. Bu sebeple de öncelikle okullarda daha sonra da diğer alanlarda Tourette Sendromu’na dikkat çekerek farkındalık oluşturulabilir.

Tourette Sendromu ve Sanat

Tourette Sendromu’nda sanat dikkat çekici biçimde tik sıklığını azaltmanın da ötesinde yok etmektedir. Herhangi bir sanat alanı ile ilgilenildiğinde tikler ortadan kalkmak da fakat ilgi başka alana geçtiğinde tikler tekrar ortaya çıkmaktadır. Birçok Tourette Sendromlu birey internet üzerinden bu konu hakkında ki tecrübelerini aktarmaktadır. Örneğin altta ki videoda röportajı bulunan Seyithan Sevinç gitar çalmanın, şarkı söylemenin ve şiir okumanın tiklerinin ortaya çıkmasını engellediğini aktarmaktadır. Bunun yanı sıra diğer videoda Türkiye Tik Tourette Sendromu Gönüllüleri topluluğu gönüllüsü Çağdaş İsli yazmanın ona iyi geldiğini anlatmaktadır. Hatta TEDx konuşmasında ünlü yazar Sait Faik’in “Yazmasaydım deli olacaktım” sözünü alıntılayarak durumunu bu şekilde ifade etmiştir.

Özetle Tourette Sendromu tanısı almış bireyler tiklerinden dolayı sosyal alanlardan kendilerini geri çekmek yerine bu tarz sanat dalları ile kendilerini ifade etmeyi deneyebilirler. Ayrıca bu tarz da bir ifade insanların alay etmelerine yerine saygı duymalarına neden olabilir. Çünkü Tourette Sendromu’nda sorun çoğu zaman tikler değil diğerlerinin tepkileri ve alaycı tavırlarıdır.

https://www.youtube.com/watch?v=rUKC0AXHQ0g&list=LLxDIyinqEDP4MVlsEMsLNhw&index=3&t=0s

Kaynaklar:

  • Kapçı, E. G. ve Sukhodolsky, D. (2013). Alışkanlığı tersine çevirme eğitiminin Tourette sendromundaki tiklerin tedavisinde uygulanması. Anadolu Psikiyatri Dergisi14, 167-73. (1*)
  • Karaman, D., Durukan, İ. ve Erdem, M. (2011). Çocukluk çağı başlangıçlı obsesif kompulsif bozukluk. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar3(2), 278-295.  (2*)
  • Toros, F., Tot, Ş. ve Avcı, A. (2002). Çocuk ve ergenlerde Tourette Bozukluğu: Sosyodemografik, klinik özellikler ve eştanılar. Türk Psikiyatri Dergisi13(3), 187-196.
  • Ak, M., Uzun, Ö., Özmenler, K. N., Cöngeloğlu, E., Bozkurt, A. ve Özşahin, A. (2011). Tourette sendromlu olgularda nöropsikiyatrik bulgular. Gülhane Tıp Dergisi53, 89-93.
  • Hesapçıoğlu, S. T., Tural, M. K. ve Kandil, S. (2013). Kronik Tik Bozukluklarında Sosyodemografik, Klinik Özellikler ve Risk Etmenleri. Turkish Journal of Psychiatry24(3).
  • Swain, J. E., Scahill, L., Lombroso, P. J., King, R. A., & Leckman, J. F. (2007). Tourette syndrome and tic disorders: a decade of progress. Journal of the American Academy of Child & Adolescent Psychiatry46(8), 947-968.
  • https://indigodergisi.com/2016/11/tik-tourette-sendromu/ (3*)
  • https://multiyasam.com/tourette-sendromu-belirtileri-tedavisi/
  • http://www.psikiyatri.net/tikler-ve-sesler-tourette-sendromu/

Okuduğunuz içerik sevgiyle oluşturulmuştur ❤️

Başa dön tuşu