DenemelerSosyal Psikoloji

Zekanın Yeni Bir Boyutu: Kültürel Zeka

Bir insanın çok zeki olduğu söylendiğinde o kişiyle ilgili aklımıza ne gibi düşünceler gelir? O kişinin matematik problemlerinde çok iyi olduğunu mu düşünürüz yoksa okuduğu her metni çok iyi anladığını mı? Belki de o kişinin hayatında karşılaştığı sorunları kolay bir şekilde çözümleyebildiğini düşünürüz. Bu düşüncelerden hangisi daha doğru sizce?

Soru: Kim daha zeki? Kim neye göre daha zeki?

Çok iyi piyano çalan bir çocuğa ya da duygularını çok iyi ifade eden bir çocuğa sırf matematik dersinde başarılı olmadığı için zeki değil diyebilir miyiz? Peki ya sayılarla arası çok iyi olup da kelimelerle iyi olmayan bir çocuğa zeki değil diyebilir miyiz? Her iki durumda da zeki değil ifadesini kullanamayacağımızı bilmeliyiz. Çok iyi piyona çalan bir çocuk da zekidir, çok iyi problem çözen bir çocuk da ve hatta çok iyi resim çizebilen çocuk da zekidir çünkü zeka sabit ve tek boyutu olan bir olgu değildir. Her birey eşsizdir ve kendine özgü bir potansiyele sahiptir. Önemli olan bunu keşfetmesini sağlayacak yollar bulmaktır.

Zekanın tanımı nedir?

Harward psikologlarından Howard Gardner 1983 yılında yayımladığı “Frames of Mind” (Zihnin Çerçeveleri) adlı eserinde, kültürümüzün zekayı çok kısıtlı olarak tanımlayıp ele aldığını, zekanın birçok faktörü içerdiğini ve her insanda yedi temel zekanın bulunduğu tezini ortaya atmıştır.

Gardner zekayı problem çözme, zengin içerikli ve doğal ortamlarda yeni ürünler ortaya çıkarma kapasitesi olarak tanımlamaktadır(Armstrong, 1994, Gardner ve Hatch, 1989).

Gardner, Çoklu Zeka Kuramı ile zeka kavramına daha geniş bir bakış açısı kazandırarak insanların sahip oldukları yetenekleri ve potansiyelleri ‘zeka alanları’ olarak adlandırmıştır.

Çoklu Zeka Kuramı

Çoklu zeka alanlarının dayandıkları biyolojik ve kültürel temeller vardır. Nörobiyolojik araştırmaların sonuçlarına göre öğrenme, hücreler arası sinaptik bağlardaki değişiklikler sonucunda ortaya çıkmaktadır.

Biyolojik etkenlerin yanı sıra kültürel etkenlerin de zeka gelişiminde büyük etkisi vardır. Her toplum için farklı zeka alanları önemlidir. Toplumun kültürel değerleri kişilerin sahip oldukları yeteneklerin, dolayısıyla bu yeteneklerle ilintili olan zeka alanlarının üzerinde yer almaktadır. Kültürel olarak desteklenen zeka alanları gelişme fırsatı bulurken mevcut değerlerce önemli görülmeyen zeka alanları diğerleri kadar gelişememektedir(Brualdy, 1998).

Kuramın ilk aşamasında yedi olan zeka alanı sayısı Gardner’in 1999 yılında yayımladığı “Intelligence Reframed” (Zeka Yeniden Yapılandı) adlı eserinde yeni bir zeka alanından daha söz edilerek Gardner tarafından yeniden formüle edilmiştir(Saban, 2002). Başlangıçta yedi tane olan zeka alanlarına sekizinci alan olan doğa zekasını da dahil etmiştir. Gardner ileri sürdüğü zeka alanlarının dışında daha başka zeka alanlarının da olabileceğini vurgulamaktadır. Çoklu Zeka Kuramının henüz başlangıç döneminde olduğunu ve daha değişik zeka alanlarının da ortaya çıkabileceğini dile getirmektedir.

Çoklu zeka alanları nelerdir?

  • Sözel — Dilsel Zeka
  • Mantıksal — Matematiksel Zeka
  • Görsel — Mekansal — Uzamsal — Uzaysal Zeka
  • Kişilerarası — Sosyal Zeka
  • Bedensel — Kinestetik Zeka
  • Müzikal — Ritmik Zeka
  • İçsel — Kişisel Zeka
  • Doğa Zekası

Kültürel Zekanın Tanımı

Zekayla ilgili olarak yapılan araştırmalarda zekanın meydana geldiği üç farklı alandan bahsedilmektedir. Bu alanlar sosyal, duygusal ve bilişsel zeka gibi farklı alanlarda kendini göstermektedir. Kültürel zeka (CQ) diğer zeka türlerinden farklı olarak küreselleşmenin getirdiği değişimleri kabul etmekte ve farklı kültürlerin iç içe olduğu ortamlarda ortaya çıkmaktadır. Kültürel zekanın farklı zeka türlerinden ayrıldığı alanlar: çok kültürlü ortamlarda daha etkin bir şekilde kültürler arası farklılıkları anlama, anlaşma, iletişime geçme, muhakeme etme ve davranma yeteneği olarak ifade edilmiştir(Ang vd., 2007, s.5).

Kültürel zeka, bilişsel zekayı, sosyal zekayı ve duygusal zekayı özellikle farklı kültürel ortamlarda etkin olmak ve iyi ilişkiler kurmak için gerekli olan belirli yetenekler üzerinde yoğunlaşarak, tamamlamaya çalışmaktadır. Çok kültürlü ortamlarda kültürel zeka insanları kaynaştıran ve iş gruplarında çalışabilmek, kültürler arası etkileşimlerde bulunmak, çok kültürlü durumların üstesinden gelebilmek gibi davranışlar bütünüdür(Dyne ve Ang, 2005, s.23).

Kültürel zekanın üç yönü vardır:

  1. Bilişsel CQ
  2. Duygusal CQ
  3. Davranışsal CQ

Bilişsel CQ, belirli bir kültürdeki politik, ekonomik, sosyal, çevresel ve yasal sistemler gibi bağlama özgü gerçekler hakkında bilgidir. Daha doğru beklentiler oluşturmanıza ve kültürel davranışı yanlış yorumlama olasılığınızın azalmasına yardımcı olur. 

Duygusal CQ ayrıca empati veya motivasyonel CQ olarak da adlandırılabilir. Öncelikle, kendinizi tanımanız, duygularınızı kontrol edebilmeniz ve öz-etkinliğinize inanmanız gerekir. CQ’nun duygusal boyutu bilmediğiniz durumlarla başa çıkabilme veya “belirsizlik durumlarında rahat davranma” yeteneğini sürdürmemize yardımcı olur.

Davranışsal CQ, farklı kültürel uygulamalara göre davranma ve uygun sözel ve sözel olmayan davranışları kullanma yeteneğidir.

Kültürel zeka doğuştan mı gelir yoksa geliştirilebilir mi?

Kültürel zeka insanların günlük yaşamlarında çalışabilecekleri ve geliştirebilecekleri bir şeydir. Diğer dillere ve kültürlere maruz kalma aynı zamanda kültürel zekayı geliştirmenin önemli bir parçasıdır. Temel bir yabancı dil bilgisine sahip olmak o kültürün anlam çerçevesini kavrayabilmemiz için yeterli değildir. İki dilli kişilerin dünyayı bilişsel esnekliklerini, farklı düşüncelerini ve yaratıcılıklarını geliştiren iki farklı kavramsal sistemle gördüklerini biliyoruz. Bu kavramsal sistemi oluşturabilmek için diğer kültürlerdeki insanların yaşam tarzlarını, davranışlarını, bakış açılarını, doğrularını ve yanlışlarını gözlemleyi bilmeliyiz. Bu gözlemi yapmamız için de farklı kültürlerden gelen insanların içinde yaşamalı ve onlarla etkileşim içinde olmalıyız. Onların hangi davranışları onayladıklarını hangilerini hoş görmediklerini görmeli ve bunları anlamlandırmaya çalışmalıyız.Böylece gerçekten iletişim kurmuş oluruz. Sonuç olarak kültürel zeka eğitim ve tecrübe ile geliştirilebilir bir olgudur.


Kaynakça:

  1. https://dergipark.org.tr/download/article-file/87842
  2. https://www.psychologytoday.com/gb/blog/nurturing-cultural-intelligence/201904/cq-the-new-intelligence 
  3. https://www.psychologytoday.com/gb/blog/nurturing-cultural-intelligence/201905/cultural-intelligence-what-do-you-really-mean 
  4. Görsel: Resim Sasin Tipchai tarafından Pixabay‘a yüklendi

Okuduğunuz içerik sevgiyle oluşturulmuştur ❤️

Başa dön tuşu