AraştırmalarSosyal Psikoloji

Zihinlerin Tehlikeli Ötekileştirmeleri

Beyin kıymetli bir gayrimenkuldür. İhtiyatlı davranıp onu iyi kullanın.

Sherlock Holmes bu sözleri söylerken insanların beyin gibi muhteşem bir organı nasıl olurda sürekli kalıp yargı üreten bir makineye çevirdiğini muhtemelen düşünmemiştir. Zihin sarayının odalarında gezinirken, sembolleştirdiği ve her gün bir önceki günden daha fazla sağlamlaştırdığı kalıp yargıların işleyişini gözler önüne serdiğinin farkında olmadan yapmıştır bunu.

Zihnimiz öyle güçlü sosyal temsiller üretir ki bir süre sonra gerçekliğin zihnimizdeki temsiller olduğuna inanırız. Bir gruba karşı yaptığımız atıflar içsel olduğunda zihindeki temsilleri ona göre zorunlu bir kalıba girer ve inançlar bu kalıba göre şekillenir. Zihin sarayımızı her ziyaret edişimizde de zorunluluk haline gelen özcü inançlarımız yavaş yavaş güçlenir.

Zihin Sarayının Ötekileştirdiği Kategoriler

Beyaz-siyah, kadın-erkek, X görüş-Y görüş, beyaz yaka-mavi yaka… Kendini özgün bir şekilde tanımlayamayan her benlik, kısa yoldan genel bir kategori seçerek onun içine girmekte ve kendini o kategorinin özellikleriyle, ilkeleriyle ve temsilleriyle tanımlamaya başlamaktadır. Kategorinin merkezi –bencil bir şekilde- kendisidir ve ötekini dışlamayı tercih eder. Bu tercih ise bir süre sonra nefrete ve yok saymaya dönüşür. Yok sayamadıklarını ise yok etmeye…

Savaşlar, fiziksel ve psikolojik şiddet eylemleri kendini merkeze alan zihinlerin tehlikeli ötekileştirmeleridir. Büyüklük duyguları, doyumsuzluk ve zenginlik istenci merkezde olanların ötekilerden sömürerek oluşturdukları dünyalarının içinde var olan tehlikeli yok oluş terimleridir. Kendinden farklı olanı ezme politikasını zihninde meşrulaştıran merkezdekiler reel bir çokluğu oluşturmaktadır. Bu reel çokluğa uyum sağlayan her kişi ‘öteki’ damgasını almaktan kurtulmakta ve toplumun onayladığı bir kendilik oluşturmaktadır (1*). Cesurca reddedenler ise ‘öteki’ kutusunun içinde hapsolmaktadır. İşte reel toplumun durumu bu parmaklıkların arkasındadır. Kurtuluşun ise hümanist görüşün içinde olduğu düşünülmektedir.


Kaynakça

  1. Şahin, E. F. İ. L. KENDİNİ ‘ÖTEKİ’NDE FARK ETMEK: BEN-ÖTEKİ İLİŞKİSİNİN FELSEFÎ UZANTILARI. İnönü University International Journal of Social Sciences (INIJOSS)5(2), 51-66.

Okuduğunuz içerik sevgiyle oluşturulmuştur ❤️

Başa dön tuşu