Gelişim Psikolojisi

İnsan İlişkilerinde Empatinin Önemi

İnsan her anında çevresi tarafından anlaşılmak ve dikkate alınmak isteyebilir. Bu anlaşılma duygusal ya da fiziksel anlamda olabilir. Önemli olan nokta ise insanların birbirini ne kadar dinlediği ve ne kadar ciddiye aldığıdır.

Kişiler arası iletişimde başarıyı belirleyen etmenlerden birisi de empati yapma becerisidir. Peki empati nedir?

Empati, kişinin kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak olaylara onun bakış açısıyla bakabilmesi, onun duygu ve düşüncelerini doğru olarak anlaması, zihninde oluşan bu anlayışı karşısındaki kişiye doğru bir şekilde iletmesidir (1*). Empati yapan kişi, karşısındakinin duygu ve düşüncelerinin ne anlama geldiğinin objektif bir şekilde farkında olmalıdır (Budak, 2003). Empati kurmak, bizim daha duyarlı ve anlayışlı bir birey olmamızı sağlar.

Empati aynı zamanda davranışların altında yatan niyeti ve amacı daha doğru tahmin etmemizi sağlar. Bu yüzden de iletişim sürecimizde yaşanan yanlış anlaşılmaları empati sayesinde en aza indirebiliriz. Kehret’e göre, empati eksikliği hırsızlık olaylarına, okuldaki çatışma/yaralanmalara vs. sebep olabilmektedir. Kehret, çocukların empati becerisini geliştirmeleri gerektiğini söyler. Çocuklar bir hırsızın kişisel eşyalarını çalmasının ya da tehdit edilmenin/korkutulmanın ne kadar kötü ve acı verici olduğunu, ayrıca insanlara yardım etmenin ve onlarla iletişim kurabilmenin insana doyum sağladığını öğrenmelidirler.

Empati yaparken dünyaya karşımızdaki kişinin bakış açısıyla bakmalı, olayları onun gibi algılamaya ve anlamlandırmaya çalışmalıyız. Empati kurmaya çalıştığımız kişinin rolüne kısa bir süre için “sanki o kişi bizmişiz” gibi düşünerek geçmeliyiz. Karşımızdaki kişinin rolüne girerek onun düşündüklerini anlamamız bilişsel açıdan bir süreç oluşturur. Ayrıca, empatide kişinin duygu ve düşüncelerini sadece anlamak yeterli değildir, “doğru anlamak” önemlidir. Bunlara ek olarak, sadece içimizde empati yapmamalıyız. Yani empati yaptığımızı ve karşımızdaki kişiyi anladığımızı o kişiye ifade etmeliyiz ve onun da bu süreçten haberi olmasını sağlamalıyız.

Empati insanları birbirine yaklaştırır ve iletişimi kolaylaştırır. Empati, kişiye anlaşıldığı hissini verir ve böylece kişi kendini önemli/değerli hisseder. Bu da bireydeki mutluluğu artırır ve anlaşmazlıktan doğan çatışmaların da azalmasına neden olur.

Günlük hayatta önemli bir yer edinen empati, psikolojik danışma sürecinde de oldukça kritik bir öneme sahiptir. Danışman ve danışan arasındaki ilişkide empati kilit rol oynamaktadır ve danışma sürecini kolaylaştırmaktadır.

Karşımızdaki kişiye nasıl empatik tepkilerde bulunabiliriz?

Jest ve mimiklerimizi kullanarak-beden işaretleri ile- onu anladığımızı ifade etmemiz veya sözlü olarak onu anladığımızı ifade etmemiz gerekir. En etkili ve güçlü empatik tepkiyi ise ikisini bir arada kullanarak veririz.

Empatik anlayışa sahip olmak, çatışmaksızın iletişimde bulunmak ve bunu sürdürmek çaba ister.

Üstün Dökmen

Bebek ve Çocuklarda Empatinin Gelişimi Nasıldır?

Empatinin gelişimi üzerine Martin Hoffman (1982; 1988) kapsamlı bir çalışma yapmıştır. Hoffman, bebeklikten itibaren empatinin ilerleyebileceğini ve bu sürecin doğal olduğunu düşünmüştür. Araştırmalara göre, sinir sisteminde belli başlı bazı duygusal ifadelere cevap veren nöronlar olduğu bulunmuştur. Örneğin, bir haftalık bebeklerin başka bebeklerin ağlama seslerine, ağlayarak tepki verdikleri görülmüştür fakat bilgisayardan verilen ağlama seslerine bebeklerin hiç tepki vermedikleri görülmüştür (1*). Yeni doğan bebekler başka bebeklerin ağlamasına tepki olarak ağlamaktadırlar. Bu tepki empatik cevabın ilk başlangıcı sayılabilir diyebiliriz. Başka bir örnekte ise, bir bebeğin parmağı acıdığında bir yaşındaki başka bir çocuk kendi parmaklarını ağzına götürüp acıyıp acımadığına bakmıştır (1*).

Çocukların empatik tepkileri, okul öncesi dönemde diğer çocukların duygularını daha iyi anlamaya başladıkça en ileri aşamasına ulaşır (Bee, 1995). Altı yaş, bilişsel empatinin; yani olayları başkasının bakış açısıyla görme ve uygun şekilde davranabilme evresinin başlangıcıdır. Benmerkezciliğin son bulduğu somut işlemler döneminde (7-12 yaş) çocuk, diğerinin üzüntülerine uygun tepkiler verir çünkü kendisini diğer kişinin yerine koyabilir. Soyut işlemler dönemine giren (12 yaşından ergenliğe) çocuk, hayat deneyimi arttıkça üzüntülerden daha çok haberdar olur (Dworetzky, 1990).

Hoffman empatinin 4 gelişim aşaması olduğunu ortaya koymuştur (1*):

  1. Global empati; ilk yılda gözlemlenir. Bebek duygusunu ifade eden başka birisinin yanındaysa o duyguyu yaşayabilir.
  2. Egosantrik empati; 12-18 ay civarında çocuk kendi benliğinden haberdar olduğunda başlamaktadır. Çocuklar başkalarının mutsuzluğuna üzülerek cevap verirler. Fakat üzgün kişinin bu sorununu kendileri için mutluluk kaynağı/rahatlatıcı olan bir şeyi üzgün kişiye vererek çözmeye çalışabilirler.
  3. Diğerlerinin duygularına karşı duyulan empati; 2-3 yaş civarında başlar ve ilkokul boyunca devam eder.
  4. Diğerlerinin yaşam koşullarına duyulan empati; son çocukluk veya ergenlik döneminde bazı çocuklar diğerlerinin duygularına ilişkin çok genel bir düşünce sistemi geliştirirler. Ayrıca, sadece o anki duruma değil, diğerlerinin genel durumuna veya kötü durumuna cevap/tepki verirler.

Empati ve Sempati Arasındaki Farklar Nelerdir?

Sempati toplumsal duygunun en saf ifadesidir ve sempati, bir insanın başkalarıyla ne kadar özdeşleşebildiğini gösteren iyi bir ölçüttür (2*). Sempati, birine karşı duyulan duygusal yakınlıktır. Karşımızdaki kişiyle aynı duyguları paylaşırız. Karşımızdaki kişiye sempati duyuyorsak, onunla birlikte acı çekeriz/üzülürüz ya da mutlu oluruz. Fakat empati, karşımızdaki kişiyle aynı duyguları paylaşmamızı gerektirmez. Sadece, o kişiyi anlamımızı gerektirir.


Yararlanılan Kaynaklar

  1. Gelişim Psikolojisi, Ergin & Köseoğlu, Nobel Yayıncılık: Kasım 2017.
  2. İnsan Doğası, Adler, Yason Yayınları: 2016.
  3. https://kortopsikoloji.com/dergi/empati-ogrenilen-en-degerli-sey
  4. http://www.dergipdr.com/empati-nedir-4369h.htm

Okuduğunuz içerik sevgiyle oluşturulmuştur ❤️

Başa dön tuşu